Whatsapp Whatsapp
Telefon Hemen Ara

Fizyolojisi – Sebepleri

Evli çiftlerin % 15’inde üreme problemi olmaktadır! İnfertilite nedeniyle gelen çiftlerin 1/3’ünde erkek faktörü, 1/3’ünde bayan faktörü ve kalan 1/3’te de hem erkek hemde bayan faktörü infertiliteden sorumlu bulunur. Dolayısiyle ortalama % 50 vakada erkek faktörü mevcuttur.

İnfertilite; herhangi bir kontraseption (doğum kontrol) yöntemi kullanmadan çiftlerin 1 yılın sonuna kadar konsepsiyonda (hamile kalmada) başarısız kalmaları olarak tanımlanabilir.

Araştırmalara öncelikle ERKEĞİN değerlendirilmesiyle başlamak daha ucuz, hızlı ve kolaydır.

 

ÜREME FİZYOLOJİSİ

İnsan testisi çifte fonksiyonlu bir organdır. Testis içindeki Seminifer tübüllerde; spermatogenez (sperm yapımı) oluşur ve intersitisyel dokudaki Leydig hücreleri de steroid hormoları (androjenleri) salgılar. Bu testiküler fonksiyonlar yakın ilişki içindedir. Testosteron (T) sentezi yalnızca sperm üretimi için değil aynı zamanda sekonder (ikincil) sex karakterlerinin gelişmesi ve normal cinsel aktivite için de gereklidir. Beyinde bulunan hipofiz bezinin ön tarafından; gonadotropinler; LH (Luteinizan hormon) ve FSH (Folikül stimülan hormon) salgılanır. Bu aktivite yine beyinde bulunan hipotalamusun GnRH (Gonadotropin Releasing Hormon = Lüteinizan hormon releasing hormon) denilen hormon salınmasıyla düzenlenir. Hipotalamo hipofizo-gonadal eksen feed back kontrol mekanizması ile fonksiyonunu sürdürmektedir.

 

ÖZETLE:

BİR ERKEKTEKİ ÜREME SİSTEMİ; BEYİNDEKİ BAZI MERKEZLER VE TESTİSLERİN BİR BÜTÜN HALİNDE DÜZGÜN İLETİŞİMLE ÇALIŞMASI SONUCU NORMAL FAALİYETLERİNİ SÜRDÜREBİLİR.

 

Hedef dokuda androjenlerin (ERKEKLİK HORMONLARININ) başlıca fonksiyonları:

 

1) Hipotalamo-hipofizer eksen tarafından gonadotropin salgılanmasının düzenlenmesi (BEYİNDEKİ MERKEZLERİN DÜZGÜN ÇALIŞMASI)

2) Spermatogenezin başlatılması ve sürdürülmesi

3) Fetusun (anne karnındaki bebekte) gelişmesi sırasında internel (İÇ) ve external (DIŞ) erkek genital sistemin farklılaşması

4) Pubertede cinsel gelişmenin endüksiyonu (düzenlenmesi)

 

Spermatogenez (sperm yapımı)

Spermatogoniaların bölünerek çoğaldığı ve daha sonra spermatositlere dönüşerek yavru hücreleri ürettiği karmaşık bir süreçtir. Farklılaşmamış spermatogoniaların en ilkel formları kök hücreleridir. İlkel spermatogoniumdan olgunlaşmış bir spermin gelişmesine kadar insanlarda tüm spermatojenik siklus için ortalama 74 gün gereklidir.

 

 

SPERMATOGENEZİN HORMONAL YOLLA DÜZENLENMESİ

Testisin içindeki Leydig hücrelerinden, beyinde yapılan Luteinizan hormon (LH) sayesinde Testosteron (T) üretimi uyarılır ve bu da spermatogenezi dolaylı yoldan etkiler. Sertoli hücreleri FSH in hedef hücreleridir. T ve FSH seminifer tübül epiteline yönlendirilmiş hormonlardır.

 

SPERMİN İLETİMİ, OLGUNLAŞMASI VE DEPOLANMASI

Üretilen Spermatozoalar testiste hareketsizdir ve ovumu (kadındaki yumurta hücresini) dölleme yeteneği yoktur. Spermatozoa epididim içinden geçtikten sonra ileri doğru hareketlilik ve fertilizasyon (dölleme) yeteneği kazanır.

 

Spermler testisten sonra Epididim adı verilen 5-6 metre uzunluğundaki kanala geçerler. Epididim baş, gövde ve kuyruk olmak üzere 3 bölümden oluşur. Dölleme yeteneği tam olarak kaudada (kuyrukta) tamamlanır. Epididim aynı zamanda sperm için bir rezervuar (depo) dur. Epididim kaudasında depolanan spermler daha sonra 30-35 cm uzunluğundaki muskuler yapıda olan ve içeriğini peristatik hareketlerle ejakulatuar kanala atan vaz deferense girerler. Sperm dışarıya emisyon ve ejakulayonla atılır. Emisyon sırasında seminal vezikül ve prostattan gelen salgılar posterior üretrada depolanır.

Ejakulatın (meninin) birinci bölümü spermden zengin olup az miktarda sıvı içerir. Seminal plazmanın büyük bir bölümü seminal veziküllerden (%60) ve prostattan (%20) gelir. Seminal sıvı fruktoz, prostaglandinler, fosforilkolin ve koagüle edici maddeler içerir. Seminal sıvı aynı zamanda asidik vaginal ortamıda tamponlar. Dışarıya atılan (Ejaküle edilen) semenin oluşturduğu pıhtılaşmış meni (koagulum) prostattan salınan bazı enzimlerin sayesinde 20 dakika içinde sıvılaşır. Bütün bu aşamalar normal bir döllenme için gereklidir.

 

FERTİLİZASYON (döllenme)

Normalde fertilizasyon ovulasyondan (yumurtlamadan) sonra tubalarda (kadındaki tüplerde) olur. Menstrüel siklusun ortasında servikal mukus daha boldur, incelmeye ve sulanmaya başlar. Bu değişikliklerle spermin uterusa girmesi ve asidik vaginal ortamda ilerlemesi kolaylaşır. Fertilizasyon için kadın üreme organında spermatozoanın fizyolojik değişiklikler (Kapasitasyon) geçirmesi gerekmektedir. Bu sayede sperm oocytin (yumurtanın) dış tabakalarını deler ve içine girip bir bütün oluşturabilir.

 

ANAMNEZ (hikaye)

Çok değerlidir. Önceden herhangi bir kontraseption (doğum kontrol yönteminin) varlığı, önceki veya şimdiki partnerinde önceki gebelik varlığı değerlendirilmelidir. Erkek infertilitesinin değerlendirilmesinde 4 önemli kriter vardır: Anamnez, Fizik muayene, Semen analizi (SPERMİOGRAM), Hormon tayini.

ANAMNEZ: ÖYKÜ

Çoğu erkek gebelik için ne zaman cinsel ilişkiye girileceğini bilmemektedir (%80). İlişkide lubrikan (kayganlaştırıcı) kullanımı sperm motilitesini etkilemektedir.

Geçirilmiş ateş, akut infeksiyonlar sorgulanmalı ki bunlar testis fonksiyonlarında düşüşe neden olur ve semen (meni) kalitesi etkilenir. Böyle bir durumda etki 2-3 aylık bir zamanı alır çünkü spermatogenez 75 günde tamamlanır. Ayrıca pelvis, retroperiton ve mesane patolojileride infertiliteye neden olur. Bunlarda tüm reprodüktif (üreme) sistemde retrograd ejakulasyon (meninin mesane içine geri kaçması) veya anajakulasyon (hiç meni gelmemesi) meydana gelebilir. Testis kanseri olupta retroperitoneal lenf nod disseksiyonu ile tedavi edilenlerde sempatik zincirin etkilenmesine bağlı olarak anejakulasyon veya retrograd ejakulasyon meydana gelir. Yeni sinir koruyucu cerrahi tekniklerle bu risk oranı azaltılmıştır. Herni (fıtık) cerrahisi sırasında dikkatsizlik sonucu vas deferensin bağlanması sonucunda obstruksiyonları (tıkanmaları) görülebilmektedir. Mesane boynu rezeksiyonu geçiren hastalarda retrograd ejekülasyon olabilmekte dolayısiyle bu tip operasyonlar sorgulanmalıdır.

Çocukluk hastalıklarından mumps (kabakulak) postpubertal oluşmuşsa önemlidir.11 yaş sonrasında çift taraflı kabakulak orşiti olan (% 10) hastaların % 30 unda infertiliteye rastlanır. Kriptoorşiidizm (inmemiş testis) de sperm yapımında azalma yapacağından sorulmalıdır.Tek taraflı kriptoorşidizm vakalarında düşük sperm parametresi vakaların %30 unda görülürken, Bilateral olan olgularda %50 dir. Bilateral inmemiş testis anamnezi bulunan olguların %50 si fertildir. Unutulmamalıdır ki 2 yaşından sonra yapılan orşiopeksilerde (testisin yerine indirilmesi) sperm kalitesi ve yapımına artış sağlamayacaktır.

Ayrıca pestisidlerin (böcek ilaçları) yapımında çalışanlarda sperm sayısında düşüklük gösterilmiştir. Burada testosteron / östrojen hormon dengesinde bir bozulma söz konusudur. İonize radyasyon da risktir ve geçici sperm yapımında azalmalar 10 cGy kadar düşük dozlarda bile olabilmektedir. Sülfasalazin, simetidin, Kalsiyum kanal blokerleri, sigara, kokain, esrar kullanımı testisler üzerinde gonadotoxik (sperm üretimine zahir etkili) sayılırlar. Body çalışan (vücut geliştirme sporu) kişilerce tercih edilen Androjenik steroidler kas kitlesini arttırırlar ve fertilite ile ilgili olarak kontraseptif (doğum kontrol) rol oynarlar. Ekstradan alınan testosteron yüzünden kandaki artmış testosteron Hipofizo-gonadal hormon aksında inhibisyon (baskılama) yapar ve hemen hemen neredeyse testiste sperm yapımını durdurur. Sıcak banyo, saunanın rutin yapılması halinde intratestiküler sıcaklıkta artış sperm yapımını bozar.

Ailesel anamnezde kistik fibrozis sorulmalıdır. Bu da intersex ve kongenital vaz deferens yokluğu ile beraber seyreder. Ailede Y kromozomunun mikrodelesyonu veya karyotipik anormalite sorgulanmalıdır. Pubertenin başlamasında gecikme durumunda Kallmann veya Klinefelter sendromları akla gelmelidir.

 

İNFERTİLİTE ANAMNEZİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLARMEDİKAL HİKAYE

ateş

sistemik hastalıklar: DM – Ca – İnfeksiyon

Genetik hastalıklar: Kistik fibrozis – Klinefelter sendromu

Pubertenin başlangıcı

 

CERRAHİ HİKAYE

Orşiopeksi – kriptoorşidi

Herniorafi

Travma – torsiyon

Pelvik – mesane veya retroperitoneal cerrahi

TURP

 

FERTİLİTE HİKAYESİ

Önceki hamilelikler (şu anki eşten veya öncekilerden)

İnfertilite süresi

Önceki infertilite tedavileri

Cinsel partnerin evalüasyonu

 

SEKSÜEL HİKAYE

Ereksiyon

Cinsel birleşme zamanı ve sayısı

Lubrikan kullanımı

 

AİLE HİKAYESİ

Kriptoorşidi

Kartagener sendromu

Hipospadias

Estrojene maruz kalma

Prune Belly sendromu

 

İLAÇ HİKAYESİ

Nitrofurantoin

Cimetidine

Spironolactone

Alfa blokerler

 

SOSYAL HİKAYE

Alkol

Tütün

Kokain

Anabolik steroidler

 

MESLEK veya ÇEVRESEL ETMENLERE AİT HİKAYE

Radyasyon

Isı (sauna)

Anilin boyaları

Pestisidler

Ağır metaller (kurşun)

 

 

 

FİZİK MUAYENE

Öncelikle tüm vücut kıllanma açısından değerlendirilmelidir. Azalmış vücut kılı ,jinekomasti, Önikoid özellik (kol açılımının uzunluğunun boydan uzun olması) androjen (erkeklik hormonu) yetersizliğini gösterir.

İnfertilite Sebepleri Skrotum hasta ayakta iken palpe edilmelidir. Burada iki özellik dikkati çekmelidir: Tetislerin büyüklüğü ve kıvamı. Büyüklük Prader Orkidometresine göre değerlendirilebilir. Standart testis boyutları ortalama uzunluk 4 cm, ortalama genişlik 2.5 cm, ortalama volüm ise 20 ml dir. Kıvamının ise sıkı olması normal yumuşak olması anormaldir. Testisin büyüklük ve kıvamının %90 ını seminifer tubuller ve germ hücreleri oluşturduğu için herhangi bir değişiklik bozulmuş spermiyogenez gibi düşünülebilir. Ayrıca epididim düzensizliği, anteriora yerleşmesi, indurasyon, hassasiyet ve kist varlığı muayene edilmelidir. İnfertil erkeklerin %2 sinde kongenital vaz deferens yokluğu olduğu için muayenede gözden kaçmamalıdır. Genişlemiş plexus pampiniformis varikosel tanısını koydurtur. Spermatik kordta asimetri olması, karın içi basınç arttırıldığında venlerdeki genişlemenin hissedilmesi tanıda yardımcı muayene bulgularıdır. Varikosel genellikle sol taraftadır ve sol testis genellikle atrofiktir.

Ayrıca penil ve prostatik patolojilerde not edilmelidir. Örneğin; hipospadias, anormal kurvatür, fimozis. Rektal muayenede prostatta ısı artışı,hassasiyet prostatik enfeksiyonu gösterir. Genişlemiş seminal vezikül ejakulatuar kanal obstruksiyonunu gösterir ve rektal muayenede alınabilir.

 

LABORATUAR

İdrar Tahlili:

Ofis şartlarında kolaylıkla yapılabilen basit bir testtir. Enfeksiyon, hematüri, glukozüri varlığını gösterir.

 

SEMEN ANALİZİ: SPERMİOGRAM

Dikkatli bir semen analizi erkek reprodüktif (üreme) hormon siklusu, spermatogenez ve reprodüktif yolun sağlamlığı konusunda önemli bilgiler verir.

Anormal semen analizi bize basitçe azalmış fertiliteyi gösterir. Normal semen kalitesi 1992 yılında Dünya Sağlık Örgütünce (WHO) bildirilmiştir. Ayrıca Kruger’in Strict Kriter’lerine göre de spermiogram değerlendirilebilir. Ancak değerlerden özellikle sayı ve motilite (hareket) fertilite için en önemli parametrelerdir.

 

  1. a) Semen Koleksiyonu (toplanması): Semen kalitesi günden güne değişim gösterir ve toplama tekniği ile de yakından ilişkilidir. Cinsel perhiz aralıklarına göre sperm parametreleri büyük değişiklik gösterir. Her cinsel perhiz günü için (1 haftaya kadar) semen hacmi 0.4 ml, sperm yoğunluğu 10-15 milyon/ml ve total sperm sayısıda 50-90 milyon kadar artar. Perhiz süresi 7 günden uzun olursa sperm motilitesinde azalma olur.

 

Bu yüzden önerilen perhiz süresi 48-72 saattır. Bir baz oluşturmak için en az 3 adet semen analizi yapılmalıdır. Semen mastürbasyon ile, koit esnasında geri çekilerek (bu en az önerilen) veya özel nonspermicidal içeren geniş ağızlı bir kondoma, temiz bardak veya plastik kaba verilebilir. Sperm motilitesi (hareket yeteneği) azalacağından semenin 1 saat içinde incelenmesi gereklidir.

 

  1. b) Karakteristiği ve değerleri: Taze semen 5-30 dakika içinde likefiye (sıvılaşır) olur. Koagülasyon (pıhtılaştıran) faktörleri seminal vezikülden gelirken; proteolitik faktör (PSA) prostatdan kaynaklanır. Ejakulat (meni) volumü (hacmi) en azından 1.5 ml olmalıdır. Düşük volümlü ejekulat; retrograd ejakulasyonu (meninin mesaneye geri kaçması), ejakulatuar duktus obstrüksiyonunu, inkomplet koleksiyonu veya androjen yetersizliğini gösterir. Sperm konsantrasyonu en azından 20 milyonun üzerinde olmalıdır. Sperm motilitesi ise 1-2 saat içinde değerlendirilmelidir. Normal motilite %50-60 oranındadır. 0’dan (hiç hareket yok) 4 ‘e kadar (ileri düzgün hareket) sınıflandırılır. Ayrıca sperm morfolojisi ve sitolojisi de belirlenir. Spermin baş, gövde ve kuyruk kısmı değerlenmelidir. WHO’ya göre normal morfoloji en az % 50 olmalıdır. Kruger sınıflamasında ise %4 ün altı kötü %14 ün üzerindeki spermler normal kabul edilir. Sperm morfolojisi fertilite potansiyeli ile ilişkilidir.

 

  1. c) CASA: (Bilgisayar yardımlı Semen analizi): Manual analizin subjektif değişikliklerini ortadan kaldırmak için bilgisayar yardımıyla motilite, konsantrasyon ve morfoloji tayini yapılır. Ayrıca spermin nükleer özellikleride öğrenilebilir. Bu teknik umut verici olmasına karşın bazen lökositlerin veya olgunlaşmamış hücre çokluğunda sperm sayısını beklenenin üzerinde verebilme ihtimali %30 dur. Ayrıca yüksek sperm konsantrayonu, motilite de beklenenin altında çıkabilir. CASA; kullanıcı bağımlı bir tekniktir ve araştırmalarda artmış bir değeri vardır.

 

 

SEMEN ANALİZİNDE NORMAL DEĞERLER VOLÜM: 1.5 – 5.5 ml

SPERM KONSANTRASYONU: >20 MiLYON/ML

MOTİLİTE: >50%

İLERİ HAREKET: 2 VE ÜZERİ

MORFOLOJİ: > % 50 WHO

KRUGER: >% 4

LÖKOSİT < 1MİLYON/ML – Fruktozun normal olması,

– Aglutinasyonun olmaması lökositlerin olmaması,

– aşırı visköz olmaması gerekir.

 

Spermiogramdaki bozuklukların açıklaması:* oligo spermi: ml.deki sperm sayısının 20 milyonun altında olması

* astheno spermi: hareketinin % 50 nin altında olması

* terato spermi: sperm şekil bozukluğunun % 50 nin altında olması

* necro spermi: spermlerin ölü olması

* azoospermi: menide hiç sperm olmaması

* aspermi: hiç meni gelmemesi

 

İNFERTİL ERKEKLERDEKİ SEMEN BOZUKLUK ORANLARI HERŞEYİN NORMAL OLMASI: % 55

İSOLE ANORMALLİK: % 37

Düşük motilite: % 26

Düşük sayı: % 8

Düşük volüm: % 2

Bozuk morfoloji: % 1

ASPERMİ: % 8

  1. d) Seminal Fruktoz ve Postejakulat İdrar Analizi: Fruktoz seminal vezikülden kaynaklanan normalde semende bulunan karbonhidrat derivesidir. Bir nevi spermin enerji kaynağı, yiyeceğidir. Fruktoz Yokluğunda seminal vezikül agenezisi (oluşmaması) veya obstruksiyon (tıkanıklığını) düşünülür. Post ejalulat (meni verilmesini takiben yapılan) idrar tahlilinde sperm varlığı aranır. Sperm bulunursa retrograd ejakulasyon şüphelenilmelidir. Özellikle diabetik hastalarda, pelvik, mesane veya retroperitoneal cerrahi geçirenlerde gereklidir. Bu hastalarda meni normalde dışa boşalırken idrar kesesi (mesane) nin ağzı kapanması gerekirken kapanamaz ve bir miktar veya tamamen meni geriye (mesaneye) kaçar, dolayısiyle bu tip hastalarda menide sperm bulunmayabilir.!!!

 

Hormonal Değerlendirme: Beyin – Testis (Hipofizo gonadal) aksının değerlendirmesi sperm yapımının durumu hakkında bilgi verir. Hipofizer aks üzerinde oluşan patolojilerde (hiperprolaktinemi, gonadotropin yetersizliği, kongenital adrenal hiperplazi) ve sperm sayısı 10 milyonun altında olan tüm hastalarda FSH ve testosteron seviyesi bakılmalıdır.Testosteron hipofizer aksın son ürünüdür ve üreme sisteminin genel endokrin dengesi hakkında bilgi verir. Serum LH ve Prolaktin düzeyleri de endokrin anormallik varsa patolojinin yerinin saptanması açısından istenebilir. Estradiol, Tiroid hormonları, Karaciğer testleri de istenebilir. Normal spermatogenezde LH ve FSH da düşüklük olması anlamlı değildir. Ayrıca düşük LH, normal testosteron da anlamlı değildir.

 

Özetle; Hormonal değerlendirmenin yapılması gereken durumlar:

1) Sperm dansitesi 10 milyon/ ml nin altında ise

2) Bozulmuş sexüel fonksiyon varlığında

3) Özel endokrinopati bulguları varsa (hormonal hastalıklar)

İNFERTİL ERKEKLERDEKİ ENDOKRİN PROFİL

DURUM               Testosteron       FSH        LH           PRL

NORMAL erkek Normal Normal Normal Normal

Primer testiküler yetmezlik         Düşük   Yüksek Normal/Yüksek Normal

Hipogonadotropik Hipogonadism            Düşük   Düşük   Düşük   Normal

Hiperprolaktinemi           Düşük   Düşük/Normal  Düşük   Yüksek

Androjen resistans (direnç)        Yüksek Yüksek Yüksek Normal

 

 

ÖZEL TESTLER

Semen Lökosit Analizi:

Lökositospermi veya pyospermi = ejakulatta 1.000.000’un üzerinde lökosit olması olarak tanımlanmıştır, subfertilitenin önemli sebebidir. Pyospermi erkek infertillerin %2.8 ile %23’ünü oluşturur. Lökositospermide daha çok nötrofiller görülür. Rutin mikroskop ile lökositler immatur spermlere benzer ayırım yapmak zordur. O yüzden round hücre olarak adlandırılırlar. Bunları ayırmada kullanılan boya Papanikolau dır. Bununla immatür spermlerle lökositler birbirinden ayrılır.

 

Antisperm Antikor Testi (ASA):

Testis çok garip bir organ olup immunolojik olarak ayrıcalıklıdır. Bunun nedeni de kan – testis bariyeridir. Kan testis bariyerinde hasar ve sperm antijenlerine maruz kalma durumunda otoimmun infertilite meydana gelir. Testise travma ve vazektomi gibi 2 durumda anormal miktarda sperm antijeni salınımı olur ve bu da antisperm antikor (ASA) üretimine neden olur. ASA varlığında bozulmuş sperm transportu ve bozulmuş yumurta ferilizasyon kapasitesi vardır.

 

ASA değerlendirmesini gerektirecek kriterler;

1) Semen analizinde KÜMELEŞME (aglutinasyon)

2) Anamnezde ; Testis cerrahisi veya yaralanması ve düşük sperm motilitesi

3) Semende artmış round hücre

4) Açıklanamayan infertilite

ASA lar 3 lokalizasyonda bulunur. Serum, seminal plazma ve sperme bağlı. Antikorlar Ig M , Ig G ve Ig A cinsindendir. Ig A ise saf lokal kaynaklıdır. En değerli bilgileri veren İmmunobead test (IBT) tir. Ayrıca Mixed antiglobulin reaction (MAR), Radiolabeled antiglobulin test (RAT) leride vardır.

 

Hipoosmotik Şişme Testi

Sperm Geçirgenlik Testi (SPA = Sperm penetration assay)

Sperm Servikal Mukus Etkileşimi (PCT)

 

Kromozomal Çalışmalar

Erkek infertilitesinde genetik anormallikler bulunabilir. Azospermik (HİÇ SPERM OLMAMASI) veya oligospermik (SPERM SAYISININ 20 MİLYON / ml nin altında olması) infertil erkeklerde %2-%15 oranında hem sex kromozomları hem de otosomlarda anormallik bulunabilir. Genetik anomali varlığında sitogenetik analiz için kan testi yapılabilir. Anormal sitogenetik risk olan hastalarda küçük atrofik testisler, yüksek FSH değerleri ve azospermi görülebilir. Klinefelter sendromu (XXY) infertil erkeklerde sık rastlanan bir anomalidir.

 

Kistik Fibrosiz Mutasyon Testi

Kongenital (doğumsal) bilateral (iki yanlı) vaz deferens yokluğu olan ve anamnezinde kistik fibrosiz bulunanlara bu test yapılmalıdır. Nonpalpabl vaz defferensi olan erkeklerin %80 inde Kistik Fibrosiz geni bulunur. Son yapılan çalışmalarda kliniği kronik sinusit, bronşektazi, obstruktif azoospermi (Young Send) olanlarda ve idiopatik infertil olan azoospermik olgulaarda Kistik Fibrosiz geninin bulunma riski yüksekdir.

 

Y Kromozom Mikrodelesyon Analizi

Oligospermik erkeklerin %7 si, testikuler yetmezlikli azoospermik erkeklerin %15 inde Y kromozomunun uzun kolunda bir veya daha çok delesyonlar vardır. İnfertil erkeklerde en sık görülen mikrodelesyon AZFc bölgesinindeki DAZ gen delesyonudur. Bunların ailesinde hiçbir fert fertil değildir. IVF ve mikromaniplasyon kullanılarak bunlarda fertilizasyon sağlanmıştır. Küçük veya atrofik testisi bulunan kişilerde bu delesyonun tayini için periferal lökositlerden Y kromozom tayini için kan alınması ve polimerize zincir reaksiyonu ( PCR ) ile tayin yapılmalıdır.

 

Radyolojik Testler

  1. Skrotal Renkli Doppler USG: Yüksek frekanslı (7.5-10 mHz) lik USG ile skrotumun değerlendirilmesi yapılabilir. Burada hem testislerin yapısı hakkında fikir sahibi olunur hem de infertilitenin en sık rastlanılan sebebi ve en başarılı tedavi imkanı bulunan olan varikosel tespit edilebilir. Pampiniformis ven çapının 2-3 mm üzerinde olması anormaldir. Aynı zamanda reflü akımın olması da önemlidir.

 

  1. Venografi: Bilinen en kesin tanı metodudur ve varikosel için altın standarttır. Subfertil hastaların %30-40 ında palpasyon ile varikosel tespit edilirken, venografi ile %70 hastada tespit yapılır. Bu test pahalı ve tekniğe bağımlı olduğu için daha çok cerrahi sonrası gelişen nüxleri göstermede tercih edilmelidir.
  2. TransRektal USG (TRUS): Yüksek frekanslı olan 5-7 mHz lik USG kullanılarak prostat, seminal veziküller ve ejakulatuar duktuslar görüntülenir. TRUS ile dilate seminal vezikül (1.5 cm üzeri) ve genişlemiş ejakulatuar duktus (2.3 mm üzeri) ta taş kist ve kalsifikasyon saptanabilir. Azalmış motiliteli ileri oligospermik veya azoospermik hastalara düşük ejakulat volümü eşlik ediyorsa TRUS yapılmalıdır.

 

Testis biopsisi ve Vazografi:

Testis biopsisi kesin tanı koymak ve tedavi seçimi için çoğu infertilite bozukluğunda kullanılır. Lokal anestezi altında skrotal duvara küçük bir pencere açılır daha sonra tunika albuginea açılır ve testis dokusu alınır.

Azoospermik (menide sperm olmayan) hastalarda biopsi yapılmalıdır. Azoospermik olgularda sperm yapım yetersizliği veya obstruksiyon (tıkanma) ayırımı yapmak zordur. Biopsi spermatogenez hakkında bize önemli bilgiler verir.

Obstruksiyon düşünülen vakalarda ise vazogram yapılmalıdır. Burada vaz deferense kontrast madde verilir. Bu şekilde proximal vaz,seminal vezikül ve ejakulatuar kanal anatomisi belirlenir. Bu sırada vazal sıvının örneklenmesi ve sperm varlığı tespitide yapılabilir.

Oligospermik hastalara biopsi yapılıp yapılmaması tartışmalıdır. Obstruksiyon durumunda biopsi yapılabilir fakat bunun dışında endikasyonu azdır.

Genelde tek taraflı biopsi yeterli iken iki taraflı alınması daha garantidir. Biopsi endikasyonları içinde FSH düzeyi normalin 2 katından fazla olmama şartı eskiden aranırdı. Ancak IVF ve ICSI için kullanılacak sperm elde etme (yardımlı üreme teknikleri) açısından atrofik, yetersiz testisli, yüksek FSH seviyeli hastalara da yapılabilir. Çünkü bu tip hastaların %30 unda sperm saptanmıştır.

 

İnce iğne aspirasyonu:

IVF ve ICSI ile gebelik elde etmek için testiküler sperm yeterli olsa da ileri testis yetersizliği olan hastaların %25-50 da sperm elde etmede başarısızlık olur. Spermin elde edilmesindeki başarısızlık şansını minimale düşürmek için perkutan ince iğne aspirasyonu tanımlanmıştır. Bu teknikle nonobstruktif (tıkanıklığı olmayan) azoospermik hastaların %60’ında sperm elde edilir ve testisin haritası çıkarılır. Bu teknik ofis şartlarında lokal anestezi altında yapılır. Aspire edilen seminifer tubuller yayılır, fikse edilir,ve sitolog tarafından okunur ve sperm varlığı veya yokluğu yorumlanır. Bu teknik, biopsiden daha çok testisi koruyan bir tekniktir.

 

Semen Kültürü:

Tüm infertil erkeklere semen kültürü yapıldığında %83 ü pozitif sonuç verdiğinden infertilite ile semen kültürü arasında bir korelasyon kurulamamış.

Şüphelenilen bir durum varsa sperm kültürü endikedir.

 

1) Genital enfeksiyon anamnezi

2) Anormal prostatik sıvı sekresyonu

3) Semenin her mililitresinde 1000 den fazla patojenik bakteri varlığı

4) Semenin her mililitresinde 1 milyondan fazla lökositin olması

 

Gonore en sık görülen enfeksiyondur. Klamidia enfeksiyonlarının %10-25 i asemptomatik seyreder. Nongonokokkal enfeksiyonların %1-5 ine protozoa parazit olan Trikomonas vaginalis neden olur. Üreaplazma ürealiticum sexual aktif erkeklerin üretrasında en sık rastlanan etkendir ve nongonokokal enfeksiyonların %25 inden sorumludur. Escherichia coli enfeksiyonu genç erkeklerde nadir görülen genellikle de semptomatikolan bir enfeksiyondur.

 

 

 

ERKEK GENİTAL ENFEKSİYONLARINDA EN SIK RASTLANAN ETKENLER

 

  1. Gonore – Chlamidya Trachomatis – Trikomonas vajinalis – Üreoplasma ürealiticum – Ech. Coli – Mycoplasma – Cytomegalovirüs – Herpes Simplex II – Human papiloma virüs – Hepatit B virüsü – HIV ( AIDS )

 

İNFERTİLİTEYE YOL AÇAN SEBEPLER

 

 

  1. PRE TESTİKÜLER olanlar (beyine ait olanlar):HİPOTALAMİK HASTALIKLAR

Gonadotropin eksikliği (Kallman Sendromu)

İsole LH eksikliği (fertil önokoid)

İsole FSH eksikliği

Konjenital hypogonadotropik sendromlar

HİPOFİZER HASTALIKLAR

Hipofizer yetmezlikler

Tm – Radyasyon – İnfiltratif hastalıklar – operasyonlar

Hiperprolaktinemi

Exogen hormonlar (dışarıdan verilenler)

Testosteron – Östojen – Kortizon – Tiroid hormonları

Büyüme hormonu yetersizliği

Tiroid bezinin fazla çalışması (hipertiroidi)

Tiroid bezinin az çalışması (hipotiroidi)

 

  1. TESTİKÜLER olanlar

Kromosomal

Klinefelter sendromu XXY

XX sex reversal sendrom

XYY sendromu

Noonan sendromu (erkek Turner sendromu)

Myotonik distrofi

Vanishing tetstis sendromu (bilateral anorşi)

Sertoli cell only sendrom (germ cell aplazisi)

Y kromozom mikro delesyonu

Gonadotoxinler

Radyasyon

İlaçlar

Sistemik hastalıklar

Renal yetmezlik

Karaciğer yetersizliği

Orak hücreli anemi

Defektif androjen aktivitesi

Testis hasarı

Orşit

Torsiyon

Travma

Kriptoorşidizm (inmemiş testis)

Varikosel

İdiopatik

 

  1. POST TESTİKÜLER OLANLAR

Obstrüksiyonlar (tıkanmalar)

Konjenital (DOĞUMSAL OLANLAR)

Vas yokluğu

Young sendromu

İdiopatik epididimal obstrüksiyon

Polikistik böbrek hastalığı

Ejekülatuar duktus obstrüksiyonu

Akiz (SONRADAN OLANLAR)

Vasektomi

Kasık cerrahileri

İnfeksiyon

Fonksiyonel blokaj

Sempatik sinirlerdeki harabiyet

İlaçlar

Sperm fonksiyon ve motilite bozuklukları

İmmotil silia sendromu

Maturasyon defektleri

İmmunolojik infertilite

İnfeksiyon

Coit problemleri (İLİŞKİYE AİT OLANLAR)

İmpotans

Hipospadias

Zamanlama ve sıklık

 

EJEKÜLASYONU BOZAN İLAÇLAR

Antihipertansifler

Alfa adrenerjik blokerler

Tiazidler

Antipsikotikler (Tioridozin Hcl – Haloperidol – Chlordiazepoxide)

Antidepresanlar (İmipramin – Amitriptilin)